İzmir’e biraz hızlı bir giriş yaptık. Alsancak kordonda yaptığımız etkinliğin ardından dinlenemeden bu sefer kurumsal bir firmanın davetlisiydik.
Schneider İnsan kaynakları ekibinden Elif ulaştı bana facebook sayfamdan. Sağlıklı yaşam haftası adı altında etkinlikler düzenlediklerinden bahsetti ve beni de ufak bir konuşma yapmak için davet etti. Yoga ile ilgili bir konuşma yapmam isteniyor heralde diye düşündüm. Biraz telaşlandım, yok yok itiraf edeyim bayağı telaşlandım 🙂 Elimde hiç bir sunum dosyam yok, daha önce böyle bir sunum yapmamışım, ne anlatacağım ben şimdi diye gerildim de gerildim.
Sonraki konuşmalarımızda anladım ki yoga ile ilgili değil seyahatlerimle ilgili konuşmam bekleniyor. Yanlış mı anladım acaba deyip aradım Elif’i. “Elif dedim, biz istifa ettik de çıktık yollara, emin misin gelip bu hikayelerimi anlatmamı istediğinden” diye 🙂 Gülüştük biraz, hiç sorun değil, ne içinden geliyorsa onu anlat dedi. Bilgisayarım bile yanımda değilken Gökhan’ın bilgisayarından facebooktaki fotoğrafları toplayıp hızlı bir sunum hazırladım bir gecede. Sunum dediysem sadece arkada fotoğraflar dönsün, ben de konuşurum artık bişeyler dedim.
Ertesi gün Yoldaki Gökhan’ın da burada olduğunu söyledim ekibe ve böylece beraber gitmeye karar verdik. Bornova metrodan aldı bizi şoför amca, Manisa’daki Schneider Electric Fabrikasını ulaşmamız 20 dakika sürdü sürmedi. Dediğim gibi bu kadar hazırlıksız bir iekilde, kurumsal bir şirkete gidip sunum yapacağım için biraz gergindim. Fabrikaya vardığımızda Elif bize el sallayarak karşıladı kapıda. Gerginliğim İnsan Kaynakları ekibiyle tanışıncaya kadarmış. Böyle neşeli, eğlenceli insanlar görmeyi beklemiyordum itiraf etmek gerekirse.
Sunum öncesi bayağı bir sohbet ettik insan kaynakları elemanlarıyla, hatta az kalsın istifayı basıp seyahate çıkacaklardı ki müdürleri (ki gördüğüm en güleryüzlü müdürdü kendisi) gelince odaya, vazgeçtiler sanırım 🙂
Sunum saati gelince Gökhan’la aldık yerimizi. Önce ben başladım, bahsettim biraz yola çıkış hikayemden, sonra sırayı Gökhan’a verdim. Bir ben dinlendim bir Gökhan dinlendi.
Biraz sataşmalı bir sunum olduğunu da söylemeliyim tabi. Arada sırada çalışanlara , arada sırada birbirimize sataşmadan duramadık. 🙂
Genelde insanlar bu işin maddi kısmını merak ediyor tabi. Yurt dışında nasıl işler yapılabileceğinden falan da bahsettik. Belki bir kısmının aklını çelmiş olabiliriz, bu yüzden Schneider firmasından çok özür diliyoruz. Ama hemen bizim ardımızdan istifalar olmayacağına dair söz aldık biz. Hem fabrikaların yanındaki yeşilliklerin Tayland’ın adalarından daha güzel alanlar olduğundan da bahsettik 🙂
Şaka bir yana tabi olay önceliklerde bitiyor. Herkes için istifayı basıp gezmek mümkün bir alternatif değil, ayrıca da olmasın da zaten, üretime de ihtiyaç var 🙂 Firmalarda var olan bu şekilde keyiflendirici etkinlikler, gün içerisinde 1 saat de olsa iş stresinin içerisinde nefes alma, gülme imkanı sağlıyor çalışanlara. Hep söylerim : “Olay çekip gidebilmek değil, olay kendine dönebilmek.” diye. Bazısı bunu çekip giderek yapar, bazısı okuyarak, bazısı deniz kenarında çay içerek, bazısı çalışarak…
Farklı hayatları, farklı hayalleri tanıyarak görüş açısını genişletmekte fayda vardır elbet. Bize eğlenceli bir sunum imkanı sunduğu ve bizimle gülüp eğlendiği için Schneider Electric ekibine çok teşekkürler.
Bir başka etkinlikte yeniden bu güzel yüzleri görmek ümidiyle 😉